Şiir

Şiir
Ben Osmanlıyım

Okudum Not Aldım

Okudum Not Aldım
Hayatta İki Şey

Türkçe... (Mi?)

Türkçe... (Mi?)
Tehlike...

Okudum Not Aldım

Okudum Not Aldım
Ne Çıkar Ateşböceği Sansalar Bizi…

Gazoz kapağı

10 Şubat 2010 Çarşamba

Avucumdaydı... Biraz daha sıksam yumruğumu, kenarları kanatacaktı elimi...
İçi incecik mantar, açılırken beli bükülmemiş, üzeri rengarenk ve kenarları tırtıklı...
Ne demekse tırtık...
Günün birinde, Gölcük’te yol tarif eden çocuk, “Dimdirek gidin...” demişti de, içimden bir şey kopmuştu sanki, çocukluğuma yuvarlanmıştım...
Dimdirek...
Dümdüz...
Dosdoğru...
Tırtık da öyle bir şey işte...
Anladınız...
* * *
Ben, yeni başlamıştım...
Sokaktaki bütün çocukların neredeyse hepsinde yüzlerce “gazoz kapağı” vardı ve bu muhteşem bir hazineydi...
Benim de bir hazinem olmalıydı ve nadiren içtiğimiz “siyah gazoz”un kapağını, bakkal sokağa fırlatmadan kapmıştım elinden...
Sıfır kilometreydi, yepyeniydi, velhasıl iyi bir başlangıçtı...
Avucumda küçük sermayem, büyük umutlarla dikilmiştim çocukların karşısına...
Onların torbalarındaki gazoz kapakları eskiydi, pisti, yamuk yumuktu...
Uzattım kolumu, açtım avucumu...
Umursamadılar...
Ama kararımı vermiştim...
O kadar çok gazoz kapağım olacaktı ki; umursayacaklardı...
* * *
Ne kadar sürdü bilmiyorum ama bütün çocukların imreneceği kadar gazoz kapağı biriktirmiştim...
Yeni ve birbirinden değişik olması için elimden geleni yapmıştım...
Hazinemi itinayla saklıyor, ihtimamla taşıyordum yanımda...
Oyun sırasında nadide olanları kesinlikle sürmüyordum ortaya...
Ve eski, yamuk, pis kapakları oyun için kabul etmiyordum...
* * *
Ve yine...
Ve yine ne kadar sürdü bilmiyorum...
Birgün baktım ki, bir torba dolusu, değersiz, işe yaramaz ve anlamsız gazoz kapağı...
Kimbilir neyi ararken geçmişti elime; sarsıldım...
Halbuki yine çocuktum...
Ama biraz daha büyük bir çocuktum...
Bir zamanların hazinesi için harcadığım emekler geldi aklıma...
Bu hazinenin, bir anda atılması gereken çöp yığını oluşu üzdü beni...
Üzüldüm...
Rüyalarıma girmişti...
Hırslanmıştım...
Yorulmuştum...
Ama boşunaymış...
* * *
Biraz daha büyük bir çocuk olarak, ileride ne tür çöp yığınları ile karşılaşacağımı veya nelerin bir anda değerini yitireceğini düşünmedim, düşenemedim elbette...
* * *
Şimdi seneler sonra...
Ne zaman bir gazoz kapağını tutsam elimde, sımsıkı yumuyorum avucumu...
O zaman düşünemediğim şeyleri düşünmeye başlıyorum...
Daha pahalı gazoz kapaklarının peşinde tükenen ömürler ve ömürlerimiz...
Ve biz büyük çocuklar...
Hepsi bu...

Dünya Hali
Murat Başaran
22 Temmuz 2000 Cumartesi
Türkiye Gazetesi

0 Yorum:

Yorum Gönder

 

2009 ·Vefâ Arşivi by TNB