Şiir

Şiir
Ben Osmanlıyım

Okudum Not Aldım

Okudum Not Aldım
Hayatta İki Şey

Türkçe... (Mi?)

Türkçe... (Mi?)
Tehlike...

Okudum Not Aldım

Okudum Not Aldım
Ne Çıkar Ateşböceği Sansalar Bizi…

Sanki...

3 Mart 2010 Çarşamba


Sanki gelmiş geçmiş, yaşamış göçmüş milletler arasında en fenası, en zalimi, en barbarı biziz!
Yerkabuğu üzerindeki bütün zulümlerden biz sorumluyuz. Dökülen bütün gözyaşlarından, akan kanlardan, çekilen çilelerden, acılardan...
Sanki bir imparatorluk dağıtılmadı.
Sanki, bir imparatorluğu dağıtmak, yirminci yüzyıla giren dünyanın ilk işi, -sonuçları, sancıları yüzyıl boyunca ve hâlâ da devam eden- ilk işi olmadı.
Sanki, cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmedi, bütün tersanelerine girilmedi, bütün orduları dağıtılmadı ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmedi.
Sanki Düvel-i Muazzama Dersaadet’le, Bâbiâli’yle değil de, teröristlerle, komitacılarla, isyancılarla işbirliği yapmadı.
Sanki o “muazzam devletler” Osmanlı’yı yağma yarışına kalkmadı.
Sanki içerden ve dışardan tertiplenen entrikalar sonunda bir imparatorluğun coğrafyasından birkaç düzine suni devlet peyda olmadı.
Sanki yirminci yüzyılın başında Oval Ofis’te oturan Thedore Roosevelt “Dünya yüzünde en çok ezmek istediğim iki güç İspanya ve Türkiye’dir” demedi.
Sanki Sarıkamış Dağları’nda 90 bin asker donarak ölmedi.
Çanakkale’de 200 binin üzerinde genç toprağa düşmedi.
İzmir işgal edilmedi.
İzmir ateşe verilip cayır cayır yakılmadı.
Fransızlar Antep’e girmedi.
Sanki Anadolu çocukları yedi cephede yedi düvelle boğuşmadı. “Anu Yemen’dir/Gülü çemendir/ Giden gelmiyor/ Acep nedendir” de aslında bir Ermeni türküsüydü.
Sanki gidip de gelmeyenler Türk değildi.
Sanki Millet-i Sâdıka payesini verip bağrımıza bastıklarımız devlete karşı ayaklanmadı. Fransız üniforması giyip Fransızlarla, Rus üniforması giyip Ruslarla Osmanlı’yı -yani kendi devletini- arkadan vurmadı.
Hınçak teşkilâtının merkezi Paris değildi.
Devlet-i Aliyye’de, Hariciye, Maliye, Ticaret, Posta gibi en mühim nezaretler de aralarında olmak üzere, Ermenilerden 22 nâzır, ayrıca 29 paşa, 33 mebus, 7 büyükelçi, 11 başkonsolos görev yapmadı.
Ermeni, Kürt, hatta Süryani, Pontus cemi cümlenin soyu tarafımızdan kırıldı ama tek bir Türk zarar, ziyan görmedi.
Türklerin ocakları dağılmadı, yuvaları yıkılmadı, ciğerleri yanmadı. Hastalık, açlık, yokluk, göç Türkleri kırıp geçirmedi.
Sanki Türk diplomatları, diplomatların eşleri, çocukları, şoförleri çifter çifter katledilmedi.
Sanki Türklerin canını almak mübah, gayrısınınki günah!
Yere düşen bedenin kimliği Türk ise, kayıptan sayılmaz!
Yakın tarihimizde bir tek olay var: Ermeni Soykırımı! Bir tek bilanço var: Bir milyon Ermeni, 30 bin Kürt...

Amerika Mektubu
Ayşe G. Tunceroğlu
Türkiye Gazetesi
23 Ekim 2006 Pazartesi

0 Yorum:

Yorum Gönder

 

2009 ·Vefâ Arşivi by TNB