Daha dört gün var...
Acaba 2007’ye ulaşmak nasip olacak mı bana?
Hadi ulaştım...
2007’nin 365 gününü de görebilecek miyim?
Merak işte...
***
Yeni aldığımız elbiseyi giymek için sabırsızlanırız; çünkü uyandıracağı etkiyi ve bizi nasıl göstereceğini merak ederiz...
Ama günün hangi vaktinde öleceğimizi düşünmeyiz hiç ve hangi vakitte kaldırılacağını cenazemizin...
Hep uyurken yakıştırırız ölümü ve acısız...
***
O haber var ya...
O haber...
Öldüğümüzün haberi...
Bütün manşetleri değiştirir aslında ama...
Sanki “olmayacakmış”a göredir her şeyimiz...
Ama merak işte...
Hangi “değerli” ve “yakın” ve “önemli” dostların yüreği sızlayacaktır o haberle...
Başımıza “tac” ettiğimiz...
Adam sandığımız...
Varlıklarıyla “adam” olduğumuzu sandığımız veya...
***
Kim kendi cenaze namazının fotoğrafını görmek ister imkân olsa?
Ne paha biçilmez olurdu değil mi?
Ön saftakiler? Kalabalık? Hangi Cami? Ağlayanlar? Çelenkler?
“Çelenkler çiçeklerin toplu mezarlığıdır...”
***
Fotoğraftan belli olur “önemli” mi, “değerli” mi olduğumuz...
Hayat bağırıyor işte duymam lazım:
“Al sana terazi, kaç okka geliyorsun bak bakalım. Mavra sallamakla olmuyor...
Önemli adamlara yol açılır...
Değerli adamlara gönül...”
***
Merak işte...
2007’ye dönüyor takvim...
Ve sonsuzluk yolcusu gibi umursamaz hallerde hayata karşı...
Gitmez diyorum kendi kendime...
Bu böyle gitmez...
Bittiği bir yer olacak mutlaka...
Merak ediyorum...
Dünya Hali
Murat Başaran
27 Aralık 2006 Çarşamba
Türkiye Gazetesi
Related Posts:
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorum:
Yorum Gönder